Introduction and Aim: Psychological skills are one of the determining factors in an individual's sportive performance. The psychology of the athlete before, during and after the competition directly affects his or her performance in the competition. According to the theory of self- determination, satisfying the individual's basic psychological needs is necessary for individual growth, integration, development, mental health and wellbeing. It has become necessary to conduct a research on how effective the satisfaction of basic psychological needs in the development of psychological skills affecting the performance of the athlete during the competition can be achieved by going out of this theoretical way. In this context, it is aimed at investigating the effect of basic psychological needs on psychological skills of athletes. Method: A total of 150 athletes, 39 females and 111 males, participated in the research in various sports branches. “Assessment of Psychological Skills by Athletes Inventory” and “Basic Psychological Needs Inventory” have been conducted to athletes. Descriptive statistical analysis, t test, ANOVA and linear regression analysis have been used in the analysis of the data. Findings: As a result of the analyses, there is no significant difference on the gender basis according to the scores obtained from the “Assessment of Psychological Skills by Athletes Inventory”, while there is a significant difference in favor of the national athletes in terms of being national athletes (p=.004). Additionally, a linear regression analysis has been conducted to designate the extent to which the psychological needs of the athletes explain their psychological skills. According to the results, the basic psychological needs explains 22.1% of the total variance related to the psychological skills of the athletes (β=.479, t=6.629, p=.000). Result: Accordingly, it can be said that satisfying basic psychological needs will contribute to the development of basic psychological skills.

The purpose of this study was to investigate the relationship between leadership styles of coaches with the satisfaction and motivation of football players in Trabzon universities. In terms of the purpose of the research, it is an applied type, descriptive and correlation one. The statistical society of this research consists of all players of soccer teams of Trabzon universities, with number of 125. Using the Cochran formula, the number of players reached 95 but increased to 100. The method used for sampling was simple random method. In this research, 3 questionnaires were used to collect information. Questionnaire of Leadership Scale in Exercise of Chaldorii and Saleh (1980), Players Satisfaction Questionnaire (ASQ), Remmer and Chaldurai (1998), and Players' Motivation Questionnaire (Bahram et al., 2002). SPSS.20 software was used for data analysis and Spearman correlation coefficient was used to analyze the hypotheses. The results of the research showed that there was a significant positive relationship between the leadership style of education and practice, with satisfaction (r = 70%, p <0.01) and developmental motivation (r = 72%, p <0.01), amorous behavior style with satisfaction = 51%, p <0.01) and progressive motivation (r = 60%, p <0.01). Democratic behavior with satisfaction (r = 36%, p <0.01) and developmental motivation (r = 38% P <0.01), social support behavior with satisfaction (r = 64%, p <0.01) and progressive motivation (r = 67%, p <0.01) and positive feedback behavior with satisfaction (r = 73%, P <0.01) and progressive motivation (r = 78%, p <0.01), there is. Also, there was a significant positive correlation between satisfaction with the motivation of football players in Trabzon universities (92.9%, p <0.01).

Okul Öncesi Öğretmenlerinin Spor Etkinliklerine İlişkin Görüşleri: İstanbul Örneği Giriş ve Amaç Günümüzde teknolojik değişimler ve hareket alanlarının daralması gibi nedenlerle hareketsiz yaşam biçimi etki alanını arttırmaktadır. Hareketsiz yaşam biçimi en çok çocukları etkilemektedir. Hareket, çocuğun sağlıklı gelişim göstermesi, kilo alması, uzaması, dirençli olması gibi fiziksel gelişimine yönelik alanları desteklemektedir. Spor etkinlikleri fiziksel gelişimle birlikte çocuğun bilişsel gelişimini ve sosyal gelişimini de desteklemektedir. Bu nedenle, okul öncesi dönemde spor etkinliklerine yer verilmesi önemlidir. Sonuç olarak bu araştırma da okul öncesi öğretmenlerinin spor etkinliklerine ilişkin görüşleri ve uygulamadaki yeterliliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem Çalışmada İstanbul ilinde 2017-2018 eğitim öğretim yılında görev yapmakta olan 20 okul öncesi öğretmeni görüş belirtmiştir. Veriler nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle toplanmıştır. Toplanan veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Sonrasında yüzde ve frekanslar belirlenmiştir. Bulgular Spor etkinliklerini, katılımcıların %65’i fiziksel aktivite olarak tanımlamaktadırlar. Katılımcıların %100’ü okul öncesi dönemde spor etkinliklerinin önemli olduğunu belirtmektedirler. Katılımcılar, okul öncesi dönemde uygulanan spor etkinleri kapsamında %40 takım oyunlarına ve %5 oyun temelli faaliyetlere yer verdiklerini belirtmektedirler. Katılımcıların %45’i tüm gelişim alanlarını ve %5’i iletişim becerilerini spor etkinliklerinin desteklediğini belirtmektedirler. Spor eğitimi sürecinde katılımcıların %45’i gelişimsel uygunluğa ve %5’i sistematik olması gerektiğine dikkat edilmesinin önemli olduğunu belirtmektedirler. Sonuç Bu araştırmada elde edilen veriler doğrultusunda okul öncesi öğretmenlerinin spor eğitimini önemli buldukları tespit edilmiştir. Spor etkinliklerinin önemli olduğu hususunda farkındalık oluşmasına rağmen, spor eğitiminin içeriği konusunda okul öncesi öğretmenlerinin derinlemesine bilgiye sahip olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmanın okul öncesi dönemde spor etkinliklere yönelik araştırmalara rehber olacağı ve okul öncesi öğretmenlerine spor eğitimi konusunda derinlemesine eğitim verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Preschool Teachers' Views On Sport Activities: Istanbul Example Introduction And Purpose Nowadays, due to technological changes and narrowing of motion fields, motionless lifestyle is increasing the area of influence. The immobile lifestyle most affects children. The movement supports physical development areas such as healthy development of the child, weight gain, prolongation, resistance. Sports activities support the cognitive and social development of the child with physical development. For this reason, it is important to include sports activities in preschool period. In conclusion, this study aimed to determine the pre-school teachers' opinions about the sport activities and their qualifications in practice. Method In the study, 20 pre-school teachers who were working in Istanbul in the academic year of 2017-2018 stated their views. The data were collected from qualitative research methods using a semi-structured interview technique. The collected data were analyzed by content analysis method. Percent and frequency were determined after the analysis. Results Sports activities describe %65 of participants as physical activity. %100 of the participants state that sport activities are important in preschool period. Participants stated that they included 40% team games and %5 game-based activities within the scope of pre-school sports activities. %45 of participants indicate that all development areas and %5 of the participants support communication skills with sporting events. In the sport training process, %45 of participants state that developmental appropriateness and %5 of participants must be systematic. Conclusion According to the results obtained in this research, it was determined that pre-school teachers found sport education as important. Although awareness of the importance of sporting events has been established, it has been determined that pre-school teachers have inadequate knowledge of the content of sporting education. It is thought that this study will be a guide for research on sports activities in pre-school period and that in-depth training on preschool teachers should be given to sports education.

Giriş: Yaşam doyumu bir bireyin beklentileriyle elde edebildiklerini karşılaştırması ve bu beklentilere ne kadar ulaştığını bilişsel olarak değerlendirmesi, diğer bir ifadeyle, bireyin arzuladığı şeyler ile sahip olduklarını karşılaştırması sonucu ortaya çıkan durum ya da sonuçtur. Tükenmişlik yaşam doyumunun azaldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Maslach ve Jackson (1981, 99) tükenmişliği, “işi gereği yoğun duygusal taleplere maruz kalan ve sürekli diğer insanlarla yüz yüze çalışmak durumunda olan kişilerde görülen fiziksel bitkinlik, uzun süreli yorgunluk, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının, yapılan işe, hayata ve diğer insanlara karşı olumsuz tutumlarla yansıması ile oluşan bir sendrom olarak tanımlamışlardır. İlgili yazın incelendiğinde, takım sporları ile uğraşan sporcularda bu konuyla ilgili bir çalışma yapılmadığı görülmektedir. Bu araştırmayla, yaşam doyumu ile tükenmişlik arasındaki ilişkinin incelenerek alan yazına katkı sağlanması hedeflenmektedir. Amaç: Bu araştırmada, Balıkesir ilinde yapılan üniversiteler arası basketbol şampiyonasına katılan sporcuların yaşam doyumları ile tükenmişlik arasındaki ilişki incelenmiştir. Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu, Balıkesir ilinde yapılan üniversiteler arası basketbol şampiyonasında yer alan 127 sporcu oluşturmaktadır. Araştırmada, Kişisel Bilgi Formu, Yaşam Doyum Ölçeği ve Tükenmişlik Ölçeği kullanılmıştır. Verileri analizinde ikili karşılaştırmalar için Mann-Whitney U Testi, çoklu karşılaştırmalar için Kruskal-Wallis Analizi ile Tek Yönlü Varyans Analizi (One Way ANOVA) ilişkinin yönü ve düzeyini belirlemek amacıyla da Pearson Korelasyon Katsayısı ile Spearman Brown Sıra Farkları Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Sonuç: Araştırmanın sonucunda, basketbol sporcularının yaşam doyumları ile cinsiyet, yaş, doğum sırası ve basketbol sporuyla uğraştıkları yıl arasında ilişki bulunamazken, gelir düzeyi arasında ilişki olduğu bulunmuştur. Tükenmişlik ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık olduğu, erkeklerin tükenmişlik düzeylerinin kızlara göre daha yüksek olduğu, yaş, doğum sırası ve basketbol sporuyla uğraştıkları yıl arasında ilişki olmadığı bulunmuştur. Ayrıca yaşam doyumları ile tükenmişlik düzeyleri arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. Tartışma: Öznel iyi oluş kavramının bilişsel boyutunu oluşturan yaşam doyumunun geliştirilmesi ve tükenmişliğin azaltılması özellikle sporcuların hem ruh sağlığına hem de performanslarına önemli katkıları olacaktır.

Self-leadership is one of the topics that have been studied with interest in recent years. It can be described as self-leadership the emergence of self-leadership energy within the individual, fulfilling his/her self-affairs and self-duties, and create his/her self-motivation. The purpose of this study is to examine the self-leadership levels of volleyball players and determine the relationship with their competition achievement. The data were collected from volleyball players who studied at different university and played volleyball in 2. League of Turkish University Sports Federation (n=138; female 38%, male 62%). In this research, the short form adapted to Turkish (Şahin, 2015) of "Abbreviated Self-Leadership Questionnaire (ASLQ)" developed by Houghton et al. (2012) was used as data collection tool. The questionnaire consists of nine items and may be used as a general assessment of the global self-leadership construct. For this study, Cronbach's Alpha was found to be .824. In the results of analyzes, the level of self-leadership of the volleyball players was found to be high. There was no significant difference between variables and ASLQ scores. There was a low level, negative and significant of correlation between the volleyball players' achievement (ranking) and the ASLQ scores.

Öz Çalışmanın amacı sporun sporcu-öğrencilerin yaşam becerilerine olan katkılarının incelenmesidir. Araştırmaya 2018-2019 Eğitim-öğretim yılında farklı eğitim kademelerinde öğrenim gören yaşları 11 ile 24 arasında değişen düzenli olarak spor yapan 141'i erkek ve 78'i kadın olmak üzere toplam 219 sporcu-öğrenci katılmıştır. Araştırma karma araştırma yaklaşımlarından birisi olan yakınsayan paralel deseni ile tasarlanmıştır. Çalışmanın nicel verileri "Kişisel Bilgi Formu" ile "Sporun Yaşam Becerilerine Etkisi" ölçeği aracılığıyla elde edilirken; nitel veriler "Açık Uçlu Soru Formu" ile elde edilmiştir. Nicel verilerin analizinde parametrik testlerden (bağımsız gruplar t-testi, One-Way ANOVA, Pearson Korelasyon Analizi) faydalanılmıştır. Nitel veri analizinde ise içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre sporun yaşam becerilerine etkisinde cinsiyetin önemli bir değişken olduğu ve sporun kadınların yaşam becerilerine olan katkısının erkeklere oranla daha yüksek olduğu bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca spor branşının da anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Atletizm ile ilgilenen sporcu-öğrencilerin sporun yaşam becerilerine olan etkisinin tenis ile ilgilenenlerden daha yüksek olduğu saptanmıştır. Spor yaşı ile sporun yaşam becerilerine etkisi arasında herhangi bir ilişki tespit edilmemiştir. Araştırmanın nitel bölümünde ise sporun bireylere sağlık, psikolojik/ruhsal, kişilik, fiziki ve bilişsel gelişim açıdan önemli katkılar sağladığı katılımcıların ifadelerinde yer almıştır. Bu nedenle, sporun toplumun her kesiminden insanlara sunacağı önemli katkılar olduğu dikkate alındığında; sporun bireylerin yaşamlarında yer edinmesine fırsat sağlayacak uygulamalara özellikle yer verilmelidir. Abstract The aim of the study is to examine the contribution of sports to the life skills of athletes-students. In the 2018-2019 academic year, a total of 219 athletes-students, 141 of whom are men and 78 of them are women who regularly study at different educational levels, aged between 11 and 24, participated in the study. The research was designed with a converging parallel pattern, one of the mixed research approaches. While the quantitative data of the study was obtained through the "Personal Information Form" and "The Effect of Sports on Life Skills" scale; qualitative data were obtained through the "open-ended question form". Parametric tests (independent groups t test, One-Way ANOVA, Pearson Correlation Analysis) were used in the analysis of quantitative data. In qualitative data analysis, content analysis technique was used. According to the data obtained, it was found that gender is an important variable in the effect of sports on life skills and the contribution of sports to women's life skills is higher than that of men. In addition, it was determined that the sports branch showed a significant difference. It was determined that the effect of athletes-students who are interested in athletics on the life skills of sports is higher than those who are interested in tennis. There is no relationship between sports age and the effect of sports on life skills. In the qualitative part of the research, it was stated in the statements of the participants that sports contributed significantly to individuals in terms of health, psychological / spiritual, personality, physical and cognitive development. Therefore, considering that sports have important contributions to people from all walks of life; Special applications should be given to the applications that will enable sports to take place in individuals' lives. Keywords life skills athlete-students sports mixed method convergent parallel design